Osmanlı sultanlarının sofralarından eksik etmediği güllaç, genellikle şeker şerbetiyle yapılır; gül suyu, misk, kaymak, şam fıstığı, badem veya fındık da katılırdı. Güllaç yaprakları bohça, muska veya rulo şeklinde sarılırdı.
Osmanlı ve Türk Ramazan kültüründen geriye kalan en önemli miras, eski adetleri, yemekleri, gelenekleri şimdilerde pek hatırlanmasa da güllaçtır. Güllaç denince akla Ramazan, Ramazan denince de güllaç gelmektedir. Pek tabii güllaç da güllü aştan güllaca dönüşürken, tariflerde de değişmiştir.
Afyonkarahisar'da ise güllaç, kaymak ile yapılmaktadır. Kaymağın güllaçla buluşması güllacı yöresel leziz bir şölen haline getirmektedir.
PEKİ GÜLLAÇ NASIL YAPILIR?
MALZEMELER
6 yaprak Güllaç
1 litre Süt
750 gr. Toz şeker
100 gr. Ceviz içi
Kaymak
Süt kaynatıldıktan sonra şeker katılır. Diğer tarafta kaymakla ceviz karıştırılarak macun haline getirilir. Güllaçlar makasla ikiye bölünür. Bölünen güllaçların bir tanesi tepsiye konularak üzerine hazırlanan süt- şeker karışımından üç kepçe ılık olarak dökülür. İçine hazırlanan iç malzemesi konulur. Bu işlemler katlanarak devam eder. Artan karışım güllaçların üzerine dökülür. Soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra servis edilir.