Kahramanmaraş’da yaşanan ve 10 ilde ağır hasarlara neden olan depremin ardından binlerce can kaybı ve yaralı olurken, sağlık durumları iyi olan binlerce kişide Türkiye’nin çeşitli illerine AFAD koordinasyonuyla misafir edilmek üzere nakil edildi. Bu çerçevede Afyonkarahisar’a da 8 bin 500 afetzede aile geldi. Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Tınaztepe Yurdunda kalan aileleri Karahisar Medya Grup Genel Koordinatörü Yasemin Özcan Kaplan, ziyaret etti. Kaplan, Tınastepe, yurdunda kalan ailelerle tek tek görüştü. Hayatlarında en büyük depremi ve korkuyu yaşadıklarını ifade eden depremzedeler, Afyonkarahisar halkının kendilerine kucak açtığını söyledi. İşte afetzede vatandaşların dudaklarından dökülen ve duygulandıran konuşmaların tamamı.
BİR SAĞA BİR SOLA SALLANMAYA BAŞLADIK
5 yaşındaki Emine İkra Bulduk: Biz gece uyurken deprem olmaya başladı ve bir sağa bir sola sallanmaya başladık. Sonra biz çıkarken hala evimiz sallanıyordu, sonra sanırım durdu. Sonra arabaya bindik yine deprem oldu. Üçüncü katta oturuyorduk biz, çok korktuk. Biz çıkarken sanırım evimiz yıkılıyordu. Afyon’a geldik burası çok güzel, güzel vakit geçiriyoruz burada.
HER GÜN DEPREM ÇANTASINI KAPININ ÖNÜNE KOYARDIM
Afetzede Sermin Yıldız: Ben üç ay önce yaşadığım bir olaydan sonra deprem çantası hazırlamaya başlamıştım. Eşim bana ‘deli misin sen?’ derdi. Bu çantayı neden her gece kapıya koyuyorsun derdi. Benim dedem şunu söyledi. Yıllar önce Kahramanmaraş’ın sellere kapıldığını ve çok kötü olduğunu anlatmıştı bana. Burada deprem olursa her şey yerle bir olur diye anlatmıştı. Ben geceleri hiç uyumam, zombi gibi gezerim ortalıkta. Deprem geçeside hiç uyumamıştım. Her gece abartısız kapının önüne koyardım hazırladığım deprem çantasını. Çünkü küçük çocuklarım olduğu için ihtiyaç olacağını düşünürdüm. Söylediğim gibi ben uyanıktım birden sallanınca eşime dedim ki çıkalım hemen. O da bana çok telaş yapıyorsun biraz dur, bekleyelim dedi. Durmayacak dedim öyle bir sallanmaya devam edince çocukları aldım çıktım, parka gittik. Daha sonra binamızda çöktü zaten. Binamızdan çıkamayan çok kişi oldu. Bina yıkılsın hiç umurumda değil ama keşke herkes çıkabilseydi. Çok şükür aile olarak can kaybımız yok. Arkadaşlarımızdan ve arkadaşlarımızın çevresinden çok can kaybı oldu. Abimleri biz çıkaramadım çünkü imkanımız yoktu. Onlar 7. kattaydı, yukarı çıkamıyorsun, öyle bir çaresizlik yaşıyorsun. Kapıyı sıkışmış zaten çıksan bile açamıyorsun. Herkes yardım istiyordu o gece. Telefon ışığı gördük enkazın altından ona bile durup yardım edemedik. Yukarıdan başka bir kadın bağırıyor. Battaniye açın çocuklarımı atayım biz ona bile yardım edemedik. Battaniye açsak nasıl açacağız battaniye yok ki yanımızda. Çantamda montlar var, çocukları atsa tutamayacağız. Öyle çaresiz ve imkansızlıklarla dolu bir geceydi.
ÇOCUĞUMUZ ŞUAN GECELERİ UYUYAMIYOR
Enkazın altından telefon ışığı tutan kişiye yardım edemediğimiz için eşimde hiç uyuyamadı. Ben ablamlardan haber aldım daha sonra onlar çıkmış evlerinde hiçbir şey yokmuş. Abimler de çıktılar, yanımızda bir arabamız var. Arabamıza üç aileyi sığdırabildik. Nasıl sığdırdık onu da bilmiyorum. Çocuğum şuan geceleri hiç uyumuyor, sallanıyoruz deyip bağırıyor sürekli. Çocuklarımızın psikolojisini Afyon halkı düzeltti. Bize destek veren tüm hayırseverlere ben teşekkür ediyorum.
10 SANİYEYLE HAYATTA KALDIM
Mehmet Yıldız: Afyonkarahisar halkı çok iyi. Anlımızda mı yazıyor depremzede diye bilmiyorum bir yere gidiyoruz, hizmet ediyorlar ama bedelini almıyorlar. Yalvarıyorsun yarısını al diye onu da almıyorlar. Esnafımız en azından yarısını bari alsınlar hizmet veriyorlar çünkü. Bir çay ocağına giriyorsun adam senin depremzede olduğunu anlıyor. Arka arkaya çayları getiriyor, parasına gelince abi diyor sen bizim misafirimizsin. Bari arkadaşım yarısını al, onu da almıyor. Bizim bir özelliğimiz var biz sürekli birbirimizi yeriz. Ancak böyle doğal afetlerde hemen birbirimize kenetleniriz. İşte bu da Türklerin özelliği. Ben on saniyeyle hayatta kaldım. Benim üstüme beş kat yıkıldı. Beni iki genç çıkardı. Küçücük bir delikten çıktım. Çıktıktan 10 saniye sonra bina komple çöktü. Sonra ben annemlerin binasına gittim, zaten koca aileden kimse kalmadı. 7. Gün annem ve kız kardeşimi çıkardım. 25 kişilik aileden bir tek ben kaldım. Allah kimsenin başına vermesin. Kalıpçılıktan gelme insanlara lütfen binalarınızı yaptırmayın. 5-10 bin fazla verin işi ehline yaptırın.
ŞEHADET GETİRİP, ÖLÜMÜ BEKLEMEYE BAŞLADIK
Şeref Yıldırım: Kahramanmaraş’tan geldim. 21 yıl aradan sonra çocuğum oldu. 21 yıl sonra Allah bize bir evlat nasip etti. Kızım koronayla geldi, depremle gidiyoruz. Çok büyük deprem yaşadık. Sabaha karşı 4 gibi bir anda uyandık. Binamız şükür yıkılmadı. Önce yavaş bir sallanma olmuş biz onu duymadık. Biranda sallanmaya başladık. Durur dedik ama durmadı. 8. Katta otuyorduk. Şahadet getirip ölümü beklemeye başladık. Allah bize yaşamayı nasip etti. Ben şunu gördüm. Devletimizin ne kadar büyük olduğunu halkımızın ne kadar büyük olduğunu gördüm. Yardımlar 24 saat içinde yağmur gibi yağdı. Allah Recep Tayyip Erdoğan’dan razı olsun. Konutlarımızı yapacağına söz verdi.
SABAH NAMAZINA KALKMIŞTIK, DEPREMİ YAŞADIK
Mert Ceylan: Sabah namazına kalkmıştık. O sırada kardeşlerimizin hepsi uyuyordu. Saat 4.30 civarlarında. Rahat 3 dakikaya yakın bir sallanma oldu. Evi yan gördüm. Evde 8 kişi yaşıyoruz. Duracak diye evin içerisinde kaldık. Bayağı sallandı durduğunda hemen dışarı çıktık. Evimizin içerisinde bazı eşyalar falan düştü, hasar gördü. 3-4 gün dışarda çadırlarda kaldı. Allah razı olsun devletimiz bize yardımcı oldu. Bizde gönüllü olarak AFAD’a yardımda bulunduk. Dışarısı çok soğuktu küçükler olduğundan dolayı arabanın içine sadece sokakta kalan çocukları sığdırdık. Park içerisine ateş yakıp biz de ısınmaya çalıştık. Öyle acı dolu bir gece geçirmiştik.
AFYON BİZİ ÇOK RAHAT ETTİRDİ
Ahmet Özen: Gaziantep’in bazı semtlerinde yıkımlar var. Kahramanmaraş’a, Hatay’a göre biraz daha iyi buna çok şükür. O an uyku sersemi deprem olunca dışarı attık kendimizi. İki basamak indim ondan sonra merdivenlerden yuvarlanmışım zaten. Anneme söyledim sen kaç anne kaçarken ikinci basamaktan sonra ayağım birbirine dolandı aşağı yuvarlandım. Afyon’da bizimle çok iyi ilgilendiler. Çok rahat ettirdiler bizi, sağ olsunlar.
ÖNCE ÇOCUKLARIMIZI SAKLADIM
Mustafa Özen: Evimiz yıkılmadı ama o anda ev yıkılacak diye düşündüm. Çünkü bayağı zordu. 3 çocuğumuz var, biz çıkamadık. Uykunun arasına sakladım çocuklarımı. Sonra biraz sakinleşince hemen kaçtık. Çocuklarımız olduğu için deprem anında onları hazırlayıp dışarı çıkmam zaten mümkün değildi.
ALLAH BÖYLE ACILAR YAŞATMASIN
Fikriye Gürbüz: Adıyaman’dan geldik. 4 blok vardı hepsi yıkıldı. Biz ilk depremden sonra çıktık bizim evlerimiz ikinci depremde yıkıldı. Allah böyle büyük acılar bir daha yaşatmasın.
ÇOK KORKTUK VE PANİK OLDUK
Gökmen Özlü: İlk olduğu zaman çok korktum yatağım sallandı. Yatağım sallanır sallanmaz çocukların odasına gittim, çocuklar uyanıktı ve yere çökmüşlerdi. Bende onlarla beraber çöktüm ve daha hızlı sallanmaya başladı. Ondan sonra zaten iki saniye durdu tekrar başladı ve duvarlar her taraf kırılmaya, yıkılmaya başladı. Çok korktuk, panik olduk. Artık çocuklar ağlamaya başladı. Sonra durdu biraz komşuların seslerini duydum ve yukarıya çıktım bebekleri vardı kapılarını çaldım onlar açmadı, kilitli kalmışlar. Hiç deprem yaşamadım, nasıl çıktık bende bilmiyorum. Ne yapacağız bilmiyorum. Bizim akrabalarımız amcam, dayım, hepsi gitti. Binaları çöktü içinde kaldılar. 6. Gün cenazeleri çıktı. Allah bizim yardımcımız olsun.