Müdür Korkmaz açıklamasında, hayatın her anında önemli olan dengeli, düzenli beslenme Ramazan Bayramı’nda daha bir önem kazandığını ifade ederek, hazırlanan bayram sofralarının 1 ay boyunca yavaşlayan metabolizmaya oldukça ağır geleceğini dile getirdi. Korkmaz, “Bütün bir ay boyunca sadece Allah rızası için oruç tutan; oruç tutmanın gün boyu aç ve susuz kalmaktan ibaret olmadığı idrakine varan kişiler için daha bir önem arz eden; tevekkülün, sabrın, iradenin, paylaşma ve dayanışmanın bayramı olan Ramazan Bayramı arifesindeyiz. Öncelikle Ramazan Bayramını şimdiden en içten dileklerimle kutluyor; başta sağlık çalışanları olmak üzere, bayramda nöbet tutacak olan bütün çalışanlara kolaylıklar diliyorum. Hayatımızın her anında önemli olan dengeli, düzenli beslenme Ramazan Bayramı’nda daha bir önem kazanmaktadır. Muhteşem bir şekilde hazırlanan Bayram sofraları 1 ay boyunca yavaşlayan metabolizmaya oldukça ağır gelecek durumdadır. Güzel bir gelenek olan bayram ziyaretlerinde yapılan ikramlar maalesef bol şekerlidir. Heyecan, coşku ve sevinçle beklenilen Bayramı ve sonrasındaki günleri sağlıklı bir şekilde geçirmek için özellikle Bayramın ilk günlerinde alınan gıdalara dikkat edilmeli. Bir ay boyunca farklı bir beslenme düzenine alışmış olan metabolizmanın, tekrar eski beslenme düzenine uyum sağlaması için birden yemeye yüklenmemeli. Aksi takdirde başta mide ve diğer sindirim sistemi problemleri olmak üzere pek çok hastalığa davetiye çıkarılmış olur. Bayram boyunca ikram edilen tatlıların hepsini tüketmeyip ziyaretlere giderken yürümeyi tercih etmek, bu tür rahatsızlıkların önüne geçmeye yarayan en basit önlemlerdir.

RAMAZAN’DAN SONRA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BESİNLER

“Sağlıklı bir bayram geçirmek ve bayram sonrası sağlıklı bir yaşam sürmek için dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde özetleyebiliriz; Güne hafif bir kahvaltıyla başlanıp, öğünler en az 2 en fazla 4-5 saat aralıklarla olacak şekilde ayarlanmalı; her öğünde 4 temel besin grubu ( süt ve süt ürünleri, et-yumurta ve kuru baklagiller grubu, sebze-meyve grubu ve tahıl grubu) yiyeceklerden yeterli miktarda alınmalı, besinler iyi çiğnenmeli ve hızlı yenmemeli. Ramazan ayı gibi bayramda da su tüketimi büyük önem taşımaktadır. Suyun yerini meşrubat, gazlı ve kafeinli içecekler kesinlikle tutmaz. Günlük ortalama 2-2,5 litre su tüketilmeli; buna ilave olarak sadece taze sıkılmış meyve suyu ve az şekerli limonata- komposto alınabilir. Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir. Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişimine katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulması, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen gösterilmesi gerekir. Şeker ve şekerli ürünleri satın alırken de Tarım ve Köy işleri Bakanlığı'ndan izinli olmasına, son kullanma tarihi geçmemiş ve ambalajı bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir. Ağır şerbetli tatlılar yerine hafif sütlü tatlılar tercih edilmeli. Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri, Ramazan sonrası gece yemek şeklinde sürdürülmemeli, gece açlık hissedildiğinde meyve, yoğurt gibi besinler tüketilebilir. Ramazan boyunca yavaşlayan metabolizmanın hızını arttırmak için hafif fiziksel aktiviteler (yürüyüş v.b) yapılabilir. Sindirim sisteminin rahat çalışması, kabızlık vb. sorunlar yaşanmaması için bol lifli sebze ve meyveler tüketilmelidir. Daha detaylı bilgi ve alınan gıdalardaki şeker miktarlarını görmek için www.beslenme.gov.tr adresine başvurulabilir. Bütün halkımızın Ramazan Bayramını tekrar kutluyor; sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir Bayram geçirmelerini temenni ediyorum”