Başkan Mısırlıoğlu” Yeni eğitim dönemi okullar için sancılı başladı. Okullar, özellikle temizlik personeli bulmakta zorlanıyor. Çünkü daha önce Toplum Yararına Çalışma Projesi TYP kapsamında İŞKUR’a başvurup okullarda görevlendirilen personel, asgari ücret üzerinden ücretlendiriliyordu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl TYP yerine uygulamaya aldığı İşgücü Uyum Programı İUP’un içeriğini değiştirdi. Buna göre bir görevli, haftada 3 gün çalışabilecek ve günlük 566 lira kazanacak. Yani temizlik personelinin aylık ücreti, çalışma süresine göre 11 bin 400 lira ile 12 bin 600 lira arası. Bu ücrete utanması gerekenler pişkin pişkin sırıtıyor. Yaptıklarını büyük bir proje gibi topluma lanse ediyor.
Aylık ücretin çok düşük olması, geçmiş yıllarda görevli olarak çalışmış birçok personelin, bu yıl başvurmamasına neden oldu. Bu, başvurulara da yansıdı..
Bazı okul müdürleri ise çareyi velilerde buldu. Müdürlerin, temizlik personeli maaşını gerekçe göstererek, velilerden ekstra bağış istediği ulusal basına yansıdı. Velilerin de çocukları mağdur olmasın diye bu duruma ses çıkarmadığı ifade ediliyor.
“Ailelerin belini büken ağır kırtasiye masraflarının yükü devlet tarafından sübvanse edilmeli, okul ve derslik sayısının yetersizliği ile sınıf mevcudiyetlerinin aşırı kalabalıklığından kaynaklanan sorunlar giderilmelidir.
Öğretmen açığı, atanamayan öğretmenlere ders başı yaptırılmasıyla telafi edilmeli, okulsuz köyler ve taşımalı eğitim sisteminin sancıları ortadan kaldırılmalıdır.
Biliyoruz ki; Türkiye’de ilkokul 4. sınıfların yüzde 40’ı ve 8. sınıfların yüzde 46’sı okula aç gidiyor ve yaklaşık 1, 5 milyon çocuk açlık sınırında bulunuyor.
İYİ Parti olarak çocuklarımız için okullarda beslenme projesi geliştirmiştik. Şimdi buradan iktidara sesleniyorum ; hadi bakalım verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü tüm öğrenciler için yerine getirin. Kısacası, öğrencilerimizin beslenme sorunlarının üzerine mutlaka ama mutlaka egilinmeli, sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirilmesi için eğitimimiz, dünyadaki evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir. Öğretmenlerimizin açlık sınırında (özellikle özel okullarda) çalıştırılmalarının önüne geçilmeli, ailelerin üzerindeki maddi manevi ekstra bir yük olan servis çilesine son verilmelidir”
“Çocuklarımız için et, süt, peynir, yumurta ya da meyve lüks oldu. Anneler çaresiz bırakıldı. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ile geçinmeye çalışan aileler, çocuklarını okula aç gönderiyor, çocukların beslenme çantası boş. Beslenme çantasını doldurmanın maliyeti haftalık yaklaşık 400 TL’yi buluyor.
Ayrıca beslenmedeki eksikliğin çocuklarımızın okullardaki başarısını düşürdüğü çok net.
Geldiğimiz son noktada çocukların sağlıksız beslendiği, arka bahçeniz TÜİK tarafından dahi gizlenemedi. TÜİK’e göre 7 milyon 600 bin çocuk dengeli beslenmiyor. Toplam çocuk sayımız 22 milyona yaklaştı.
Annelerin beslenme çantasına bayat ekmeği ıslatıp koyduğunu biliyoruz. Veliler, lise çağındaki çocuklara dahi harçlık veremiyor, akşamdan kalan yemekle çocuklarını okula gönderiyor.
Anne baba çocuğunun beslenmesini mi düşünsün, servis ücretini mi düşünsün. Kış geldi ailenin ısınma gideri, beslenme gideri, okul masrafları gelin bu işin içinden çıkın.
Öğretmenlerimiz aldıkları ücretle geçinemiyor. Pek çok öğretmen ek iş yapmak zorunda kalıyor. Özel okul öğretmenleri asgari ücretin altında çalışmaya mecbur bırakılıyor.
Ayakta durmaya dermanı kalmayan babalar çocuklarının okuması için, ailelerinin iaşesini temin için gurbet ellere gidiyor. Yazıklar olsun. Ülkeyi bu hala getiren AKP iktidarı aklını başına almalıdır. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın istikbalini karartmayın, düşün milletin yakasından” dedi.