Siyaset

Milletvekili Yurdunuseven, “Hiçbir hükümlüye ayrımcılık yapılması söz konusu değildir”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. İbrahim Yurdunuseven Hedep’in Grup önerisi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda AK Parti adına bir konuşma yaptı.

Abone Ol

Hedep’in Grup önerisi üzerine AK Parti adına TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, Türkiye genelinde toplamda 269 engelli hükümlü ve tutuklunun barındırıldığını kaydetti. Milletvekili Yurdunuseven, “Bugün İtibariyle Türkiye genelinde Dil ve Konuşma engeli olan 19, Görme engeli olan 42, işitme engeli olan 28 işitme ve konuşma engeli olan 18 ve ortopedik engeli olan 162 olmak üzere toplamda 269 engelli hükümlü ve tutuklu barındırılmaktadır. Ağır, sürekli hastalığı ve engel durumu bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında; 5275 sayılı Kanun'un 16/6'ncı maddesinde belirtilen ‘Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.’ hükmü doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Hastalığı ve engel durumu nedeniyle Adli Tıp Kurumundan rapor bekleyen ya da tek başına öz bakım becerisini yapamayan ve başkasının bakımına muhtaç olan hasta ve engelli hükümlü/tutukluların barındırılması, rehabilite ve tedavilerini sağlamak amacıyla Metris, Menemen ve Elazığ R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları faaliyettedir” diye konuştu.

YURDUNUSEVEN ‘YARDM’ HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programı (YARDM) hakkında bilgi veren Yurdunuseven, “Engelli hükümlü ve tutuklular ile ilgili olarak; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen Yapılandırılmış Ruhsal Değerlendirme ve Müdahale Programı (YARDM) kapsamında ceza infaz kurumlarında çalışan psikolog ve sosyal çalışmacılara, ceza infaz kurumlarında bulunan engelli hükümlü ve tutuklulara yaklaşımdaki temel ilkeler, yaşadıkları ruh sağlığı problemleri ile ilgili izlem, sevk ve müdahalenin nasıl olması gerektiğine dair eğitimler verilmektedir. 5275 sayılı Kanun’un 22/1'inci maddesine göre duyma ve konuşma engellilere işaret diliyle anlatılır. Görme engellilere ise kendi alfabeleri ile yazılmış kitapçık verilir." hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda, görme engelli hükümlü/tutuklular için “Hükümlü ve Tutuklu El Kitabı”nın Braille alfabesine çevirisi yapılarak basımı yapılmış ve talep eden ceza infaz kurumlarında gönderilmektedir. Ayrıca, “Hükümlü ve Tutuklu El Kitabı’nın Türkçe seslendirilmiş videosu da hazırlanarak ceza infaz kurumlarına gönderilmiştir. Ceza İnfaz Kurumlarında EKPSS (Engelli Kamu Personeli Seçme) sınavına bu yıl hükümlü ve tutuklulardan 37 kişi katılmıştır. Ayrıca kurumlarda bulunan görme engelli hükümlü/tutukluların istifadesine sunulmak üzere kurumlara sesli kitaplar gönderilmiştir” dedi.

“HER TÜRLÜ OLUMSUZLUKLARA ADLİ VE İDARİ OLARAK GEREKLİ CEZALAR VERİLDİ”

Tespit edilen ve bireysel olan her türlü olumsuzlukların adli ve idari olarak soruşturulduğunu ve ilgililere gerekli cezalar verildiğini aktaran Milletvekili Yurdunuseven Genel Kuruldaki konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Müdürlüklerimizde gerçekleştirilen faaliyet ve hizmetlerinde; a) İşaret dili eğitici eğitimi almış personel tarafından işaret dili kullanıldığı, b) Bina girişlerine engelli rampaların yapıldığı, c) İşitme engeli olan ve işitme cihazı takmayan yaşlı bireyler için okuma-yazması varsa yazışarak aktarımda bulunulduğu, d) Kuruma gelemeyeceğini beyan edenlerin ilk müracaat işlemleri için denetim bürosu vasıtasıyla evraklarına gerekli imzalarının evinde alındığı, e) Kurum girişlerinde engelli sandalyesinin bulundurulduğu,  f) Bireysel görüşmelerin telefonla ya da kurum giriş katında yapıldığı, 5275 sayılı Kanun'un 2 ve 3 üncü maddelerinde yer alan amir hükümler uyarınca, ceza infaz kurumlarında hiçbir hükümlüye ayrımcılık, kötü muamele ve keyfi bir uygulamanın yapılmasının söz konusu değildir. Tespit edilen ve bireysel olan her türlü olumsuzluklar adli ve idari olarak soruşturulmakta ve ilgililere gerekli cezalar verilmektedir. Hükümetimiz, yaratılanı severiz yaratandan ötürü diyen Yunus Emre gibi, İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın diyen Şeyh Edabali gibi düşünerek cezaevlerindeki tüm mahkumların birer emanet olduğu şiarı ile hareket etmektedir. Bu güne kadar Ceza evlerinin iyileştirilmesiyle ilgili yaptığı proje ve yatırımlardan dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Bugüne kadar görev yapmış tüm Adalet Bakanlarımıza, merkez ve taşra teşkilatlarında görev alan tüm bakanlık ve cezaevi personeline teşekkür ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.” >>İZZET IŞIK