TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla son günlerde yaşanan doğal afetleri, beklenen buğday alım fiyatını, mayıs ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri değerlendirdi. Artan nüfus karşısında üretimin sürdürülebilirliği için gerekli tedbirler alınarak süt üretiminin artarak devam etmesinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “Bunun için süt fiyatlarını baskılamak yerine yem fiyatları kontrol altına alınmalı, yetiştiriciye makul fiyatlardan kaba ve kesif yem temin etmenin yolu bulunmalıdır” dedi.
Bayraktar, süt fiyatlarına ilişkin şunları kaydetti:
“Süt fiyatının sahada üretici ile sanayici arasında belirlenmesine devam edilmelidir. Üreticilerimizi küstürmemek, üretimden koparmamak zorundayız. Sektöre tutunmalarını sağlamalıyız. Aksi durumda üreticilerimizi geriye döndürmemiz mümkün olmayacak. Halihazırda tarımda yaş ortalaması 50-55 oldu, gençler tarımda çalışmak istemiyor. 10 yıl sonra şu anki üreticilerimizi de bulmamız mümkün olmayacaktır. Üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için en az 1,5 olarak belirlenen çiğ süt/yem paritesinde dengeyi sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Hayvancılık destekleri artarak devam etmelidir.”

“Afet sonrası ödenen tazminatlarda çiftçi beklentileri karşılanmalıdır”
Bazı il ve ilçelerde aşırı yağış, sel, su baskını ve dolunun afete neden olarak tarımsal üretime zarar verdiğini söyleyen Bayraktar, çiftçilerin bir üretim dönemi boyunca emek verdiği ürününe sigorta yaptırıp ürününü güvence altına alması gerektiğini vurgulayarak, “Ancak, artan üretim maliyetleri ile yeterli geliri elde edemeyen çoğu çiftçimiz sigorta yaptırmakta zorlanıyor. Bu nedenle sigorta primlerinin makul düzeylere indirilmesi konusunda çalışmalar yapılmalı, devlet desteği artırılmalıdır. Ayrıca afet sonrası ödenen tazminatlarda çiftçi beklentileri karşılanmalıdır. Çiftçilerin sigortaya olan ilgisini artırmak için çiftçi istekleri ve beklentileri daha fazla dikkate alınarak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır” diye konuştu.
Afetler sonrasında devlet yardımlarının devam etmesi ve bu alanlara daha fazla kaynak ayrılmasının önemine işaret eden Bayraktar, üreticilerin başta buğday, arpa ve mercimek gibi temel ürünler olmak üzere kışlık ürünlerde hasada başladığını hatırlatarak, yüksek girdi maliyetinden kaynaklı üreticilerin borçlandığını, fakat yine de üretime devam ettiğini aktardı. Üreticilerin emeğinin, alın terinin karşılığını almak istediğini belirten Bayraktar, “Bu nedenle yüksek maliyetlerini karşılayacak ve kendilerine makul bir refah payı bırakacak fiyatların açıklanmasını ve ürünlerinin alınmasını bekliyor” dedi.

Mayıs ayı üretici market fiyatları
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, mayıs ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 316,8 ile elmada görüldüğünü ifade ederek şunları söyledi:
“Elmadaki fiyat artışını yüzde 302,5 ile maydanoz, yüzde 210,5 ile limon, yüzde 199,9 ile kuru incir, yüzde 183,3 ile kuru üzüm, yüzde 181,3 ile kırmızı mercimek takip etti. Elma 4,2 kat, maydanoz 4 kat, limon 3,1 kat, kuru incir 3 kat, kuru üzüm ve kırmızı mercimek 2,8 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 5 lira olan elma markette 20 lira 84 kuruşa, 1 lira 98 kuruş olan maydanoz 7 lira 97 kuruşa, 6 lira olan limon 18 lira 63 kuruşa, 55 lira olan kuru incir 164 lira 97 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 70 lira 83 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 38 lira 93 kuruşa tüketiciye satıldı.”

Fiyatı en çok azalan ürün sivri biber
Mayıs ayında markette 37 ürünün 23’ünde fiyat artışı, 14’ünde fiyat düşüşü görüldüğünü kaydeden Bayraktar, “Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 84,8 ile havuç oldu. Havuçtaki fiyat artışını yüzde 30,2 ile maydanoz, yüzde 26,4 ile ıspanak, yüzde 19,1 ile fındık, yüzde 15,3 ile elma, yüzde 14,7 ile marul takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 37,1 ile sivri biber oldu. Sivribiberdeki azalışı yüzde 36,5 ile patlıcan, yüzde 24,3 ile kuru soğan, yüzde 17,2 ile kabak, yüzde 10,2 ile toz şeker izledi” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, mayıs ayında üreticide 30 ürününün 10’unda fiyat artışı olduğunu, 9’unda fiyat düşüşü görüldüğünü aktararak, “11 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Mayıs ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 50,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 23,4 ile sivri biber, yüzde 22,1 ile patlıcan, yüzde 21,8 ile yumurta, yüzde 11,8 ile domates, yüzde 10,8 ile maydanoz, izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 140 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 114,2 ile havuç, yüzde 37,7 ile ıspanak, yüzde 26,8 ile marul, yüzde 11,9 ile çilek takip etti” dedi.

Soğanda arzın artışı fiyatı düşürdü
Limon ve havucun arzında yaşanan daralmanın fiyatların yükselmesine yol açtığını belirten Bayraktar, “Çilek, ıspanak ve maruldaki fiyat artışı havaların yağışlı gitmesi, üreticilerimizin hasat için tarlalarına girememesi nedeniyle ürün arzında meydana gelen düşüşten kaynaklandı. Kuru soğan arzındaki artış fiyatların gerilemesine sebep oldu. Sivri biber, patlıcan, domates, maydanoz, kabak gibi sebzelerde tarla üretimine geçilmesinden dolayı arz artışı fiyat düşüşüne neden oldu. Yumurtada yaşanan fiyat düşüşü arz ve talepteki değişimden kaynaklandı” ifadelerini kullandı.

Gübre fiyatlarında düşüş
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, odaların aracılığıyla girdi piyasalarından aldıkları fiyat verilerine göre mayıs ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere ilişkin şunları söyledi:
“Amonyum sülfat gübresi yüzde 11,2, üre gübresi yüzde 2,8, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 2,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,1 ve DAP gübresi yüzde 0,3 düştü. Geçen yılın mayıs ayına göre ise son bir yılda üre gübresi yüzde 26,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 23,3, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 0,2 düşerken, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 13,4, DAP gübresi ise yüzde 11,7 oranında arttı. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 1,7, son bir yıla göre ise yüzde 10,8 oranında düştü. Besi yemi mayıs ayında nisan ayına göre yüzde 4, süt yemi yüzde 3,7, son bir yılda besi yemi yüzde 21,1 ve süt yemi yüzde 21,4 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 18,2 oranında arttı. Gübre fiyatlarında son 6 aydır ve yıllık bazda düşüş yaşanmaya devam ediyor. Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekmektedir. Sezon başında başımıza geldiği gibi, özellikle kriz zamanlarında spekülatif olarak girdi fiyatlarının artırılmasına fırsat verilmemelidir.”