TÜBİTAK Projeleriyle Uzun Süreli Takip

TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında, katılımcılar yaklaşık 2 buçuk yıl boyunca düzenli olarak takip edildi. Toplanan veriler, kişilerin dünya görüşü, kişilik özellikleri ve akıl yürütme becerileri gibi unsurlarında değişiklikler olmasına rağmen, gerçek dışı inançlarının büyük ölçüde sabit kaldığını ortaya koydu.

TÜBİTAK 3501 projesi ise bilimsel akıl yürütme becerisini kazandırmayı amaçlayan bir eğitim geliştirdi. Çevrim içi ve video formatında tasarlanan bu eğitim, katılımcıların gerçek dışı inançlara karşı direnç kazanmalarını hedeflese de, kısa vadede istenen etkiyi yaratmadı.

Sahte bebek maması skandalı Sahte bebek maması skandalı

Eğitim Yetersiz, Kurum Güveni Önemli

Araştırma sonuçlarına göre, yanıltıcı inançların eğitimle veya zamanla değişmediği görülüyor. Doç. Dr. Sinan Alper, "Bu tarz inançlar, bilgi sağlayan kurumlara olan güvensizlikle yakından ilişkili. İnsanları yanlış inançlardan uzaklaştırmak için onları eğitmekten çok, kurumlara olan güvenlerini artırmamız gerekiyor," diyerek konunun çözümü için kurumlara olan güvenin önemine dikkat çekti.

Yeni Araştırmalar Gerekli

Komplo teorileri, paranormal inançlar ve sahte bilim gibi konular üzerine yapılan bu çalışmalar, toplumdaki bilgi kaynaklarına duyulan güvensizliğin etkilerini ve gerçek dışı inançların yayılma nedenlerini ortaya koymayı amaçlıyor. Doç. Dr. Alper ve ekibi, bu tür inançların daha iyi anlaşılabilmesi için ileri araştırmalar yapılmasının gerektiğini vurguladı.