Akşener, "Maziye buradan bakıp, geleceği buradan kurmak için altımızdaki mukaddes topraktan güç alıp ayağa kalkmak için, yeni bir yola çıkmak için bugün buradayız. Bugün burada tarihin sinesine çelik kalemle yazılan bin yıllık bir mücadelenin ruhu var" diye başladı.
İYİ Parti lideri, "Anadolu bir mühürdür. Bu mühür şanlı asırların mührüdür. Bu mühür aziz Türk milletinin iradesinin mührüdür. 1071'te kavuştuğumuz, 1922'de ilelebet bizim olduğunu haykırdığımız Anadolu mührünü bozmaya ne dahili ne harici hiç kimsenin gücü yetmemiştir, yetmeyecektir. Şartlar değişmiştir ama o çelikten duruş değişmemiştir. İnsanlar değişmiştir ama o kutlu vazife değişmemiştir. Düşman değişmiştir ama Hakk'a tapan Türk milletinin o mutlak zaferi değişmemiştir" diye sözlerini sürdürdü.
İKTİDARIN 90 GÜNÜ
"Seçimlerin üzerinden tam 90 güç geçti" diye sözlerini sürdüren Akşener, "Hem seçilen yeni iktidara yeni icraatlarını göstermesi için kredi verilir, hem de muhalefet kendi muhasebesini yapar. Biz de muhasebemizi yaptık. Sonuçları paylaşacağım. Ama iktidarın 90 gününe ilişkin değerlendirmelerde bulunmak istiyorum" dedi.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti milletimize birçok vaatte bulunmuştur. 90 güne baktığımızda maalesef bu vaatlerden uzaklaştıklarını görüyoruz. Yapılan son maaş zamları yürürlüğe girmeden erimeye başladı. Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Kendi işbilmezliklerini yine milletimiz ödüyor.
Kaç bakan, kaç başkan, kaç bürokrat harcadılar yine de beceremediler. Siyaset sadece seçim kazanmaktan ya da kaybetmekten ibaret değildir. Kendi insanına faydalı iş yapabilmektir. AK Parti iktidarı memleketi kendi elleriyle içine soktuğu krizden çıkarmak için hala milletin cebine el uzatıyor. Her gün tırmanan fiyatlarla, durmayan zamlarla enflasyonun bedelini millete ödetmeye devam ediyor.
Buradan yeni ekonomi yönetimine seslenmek istiyorum; siz Türk milletine karşı sorumlusunuz. Doğruları vakit kaybetmeden yapın. Vergileri orta ve dar gelirliler için değil, imtiyazlı kesimler için artırmak sizin elinizde. Fakir fukaradan elinizi çekin, orta direği fakir etmekten vazgeçin. Tasarrufu sadece milletten beklemek yerine başta saray olmak üzere kamudaki israfa son vermek sizin elinizde.
90 gün geçti ama ortada ne bir plan ne bir program var. AK Parti'nin en büyük planı vitrine koydukları yeni isimlerle zaman kazanmak. Yeni gelenler ise patronları kızdırmadan çözüm üretmeye çalışıyor. Kur korumalı mevduattan kurtulmanın yollarını arıyorlar. Sadece KKM nedeniyle milletimize ödetilen milyarlarca lira ne olacak? Bunun hesabını kim verecek?
"İSTİKRAR VE ADALETİ TESİS ETMEK ŞART"
Ülkemizi bir avuç şaibeli ülkeden gelecek paraya muhtaç ettiler. Varlıklarımızı fütursuzca, programsızca, milli güvenlik çıkarlarımızı düşünmeden satarak günü kurtarmaya çalışıyorlar. Biz yabancı yatırımcıya karşı değiliz. Türkiye Cumhuriyeti'nin haysiyetinin korunduğu müddetçe dışarıdan para bulunabilir. Ancak ülkemizin ihracata yönelik sektörleri daha üretken yapacak, çalışanların refahını yükseltecek yabancı yatırıma ihtiyacımız var. Bunun için ekonomide istikrarı ve hukukta adaleti tesis etmemiz şart."
"SIĞINMACI KONUSU BEKA MESELESİDİR"
"Bir diğer sorunumuz sığınmacılar meselesi" diye sözlerini sürdüren Akşener, "Türk milletinin toplumsal güvenliği risk altına alınmış durumda. Türkiye'nin her şehri Suriyelilerle, Afganlarla doldu. Sokaklar, parklar nereden girdiği bilinmeyen, sayılarının bilinmediği sığınmacılarla kaynarken bunu insani ve İslami bir görev kabul eden aymazlık böyle açıklar oldu. Sığınmacı konusu beka meselesidir" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti lideri, "Bin yıldır ilmek ilmek dokuduğumuz maneviyatımız başka kültürlerden yeşermiş itikatların hedefi haline geliyor. İşsizlik birçok sektörde sığınmacıların çalıştırılması nedeniyle istihdam krizi haline geldi. Çoğunun sigortasız, vergisiz çalıştırılması sonucu kayıt dışı ekonomi oluştu. Gettolar oluşturup kendi işletmeleriyle birbirlerine hizmet ettikleri minyatür Suriyeler kuruyorlar. Toplumsal sorunlar yeniden ortaya çıkıyor. En önemlisi İŞİD ve PKK gibi terör örgütleri tehditlerini ülkemize yönelttiklerinden büyük bir iç güvenlik sorununa dönüştüler" dedi.
Meral Akşener, "Önce hiçbir sorun 'yokmuş' gibi davrandılar. Şimdi de geri adım 'atıyormuş' gibi yapıyorlar. Gerçeğin öyle olmadığı apaçık ortada. Sayısını kendilerinin bilmediği binlerce kişi sınırdan girerken birkaç yüz kişiyi göndermek şuursuzluktur. Hayatınızda hiç havuz problemi de mi çözmediniz? 5 kişi giriyor, 2 kişi çıkıyorsa sığınmacı sayısı artıyor mudur, azalıyor mudur?" diye konuştu.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan iktidara seslenmek istiyorum; kimse kimseyi kandırmasın. Bizim Türk milli kimliğinin hayati tehdit altında kalmasına tahammülümüz yok. Sınırlarımızın kevgire dönmesinde daha fazla tahammülümüz yok. Milli Göç Doktrinimiz ortada. Buyurun kullanın. Derhal ve bir an önce sınırlarımızda tam kontrol sağlayın. Sığınmacıların ülkelerine dönüşünü hızlandırın. Göçün engellenmesini kalıcı olarak sağlamak için uluslararası işbirlikleri geliştirin. Sığınmacılara vatandaşlık vermeyin. Tüm ayrıcalıkları da derhal iptal edin. Şimdi icraat zamanı."
"KİMSEYE YARANAMADIK"
İYİ Parti lideri Meral Akşener, "2010'da yapılan meşhur referandumda 'Bunu yapmayın' diye ayaklarına gittiğim adam sayısını söylesem yüzlerine tükürürsünüz. Kimse ciddiye almadı. 2016 yılında milletin canına kast edenlerin karşısında durduk. 2017'de Türk milletinin kaderini bir kişinin iki dudağı arasına bırakmak isteyenlerin karşısında durduk. 2018'de kirli siyasetin de karşısında durduk. Onun için kimseye yaranamadık" dedi.
"SEÇİMİN KAYBEDİLMESİ İÇİN ÇALIŞANLARLA DA MÜCADELE ETTİK"
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"İYİ Parti olarak kötülüklerin, vesayetin karşısında durduk. Makulun temsilcisi olduk. Geldik 2023'e. Seçmen iradesine ipotek konulamayacağını anlatmaya çalıştık. Sözde kanaat önderlerinin güdümünde milletin olmadığı yerde siyasetin başarılı olamayacağını söyledik. Oturdukları yerde her gün ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Sadece iktidarla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Meselemiz Türkiye olduğu için nefislerimizi kör odalara hapsettik.
Önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık. Milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik. Koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenle uğraştık. En sonunda olmadı, olamadı, olduramadık. Tüm çabalarımıza rağmen 2023'teki yenilgiye engel olamadık.
"SARAYLAR VAAT EDİLİRKEN..."
Biz 20 Ocak 2020'den beri karış karış gezdiğimiz Anadolu'nun iktidarın beceriksizliğinden ne kadar bunaldığını gördük. Bizzat duyduklarımızı her yerde anlattık. Milletin kürsüsüne vatandaşlarımızı çıkardık. Açık yüreklilikle ifade edelim ki ne söylersek kendimizi dinletemedik. Biz milletin çağrısını dile getirdiğimiz için yankı odalarında ihanetle suçlandık. Biz millet iradesini savunduğumuz için 'işbirlikçilik'le suçlandık. Biz o yankı odalarında iktidara 'yanlamak'la suçlandık.
Tüm bu sürecin içerisinden en küçük pazarlık yapmadan çıkan kim oldu. Gizli kapaklı işbirliği yapmayan kim oldu. Belli ki unutanlar var. Eğer ki ben ve arkadaşlarım makam, mevki peşine düşecek olsaydık bize saraylar vaat edilirken, elektriği kesilen salonlardan 'hayır' diye haykırmazdık.
"3 MART'I UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ"
Pazarlık yapacak olsaydık herkesin sus pus kesildiği dönemde İYİ Parti'yi kurmazdık. Hiçbir İYİ Partili ne 3 Mart 2023'te ne seçim sathında işittiğimiz hakaretleri unutmadı, unutmayacak. Ben de hiçbirini unutmadım, asla unutturmayacağım.
Bizim için siyaset hiçbir zaman entelektüel oyun alanı olmadı. Kariyer hayallerinin peşinden koşulacak parkur da olmadı. Sonuç alınamayacak işlerin şakşakçılığını yapmak bizde yoktur. Faydasız siyasatten milletimizin affına sığınırız. Gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu olduğunu biliyoruz. Kimseye duruşumuzu meze ettirmedik, ettirmeyeceğiz.
Seçimlerin muhasebesi konusunda suskun kalmayı tercih ettim. Ben de hem kendimize hem de bu yenilginin paydaşlarına kendi hatalarımızla başbaşa kalacak zaman tanımak istedim. Bu iyi niyetimiz yeni bir suistimal alanına dönüştürülmek isteniyor. Yalanların daha fazla yankılanmasına sebep oluyor. Tek kelime konuşmadığım halde her akşam televizyonlarda 'Meral Akşener bunu dedi', 'İYİ Parti böyle yapacak' denilenleri gördük. Hatalarıyla yüzleşmesiyle gerekenler bunu kendi kabahatlarını gizlemek için kullandılar. Ben sustum ama 'Yüzde 60 ile kazanırız' diyenler susmadı. Ben sustum ama verileri yırtıp atanlar susmadı.
"HERKESTEN ÖZÜR DİLİYORUM"
Bu sessizliği sürdürmek mümkün değildir. İYİ Parti'ye yönelik kumpas hevesine kapılanlar karşısında susmamız mümkün değil.
2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan karşısında açık farkla seçimi kazanacak iki aday çıkardık. 20 senede ilk kez... Yaptığımız tüm araştırmalar, iki arkadaşımızın rahatlıkla Cumhurbaşkanı seçileceğini gördük. Ben de bir söz verdim; '13'üncü Cumhurbaşkanı Millet İttifakı adayı olacak' dedim. Kendi adaylığımdan feragat ettim. Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Aziz milletimden özür diliyorum.
Bu iki arkadaşımın yolunu açmak için onları destekledim. Onların yolunu kapatanlara engel olamadım. Önleri kesilmek istendiğinde yardımlarına koştum, yanlarında durdum, her türlü hakareti, iftirayı göğüsledim ama onları paçalarından aşağı çekenlere engel olamadım. Sizlerden özür diliyorum, ben milletimizin omuzlarında taşıdığı bu umudu, umudunu bağladığı iki arkadaşımız için kulak vereceklerini düşündüm. Ama yanıldım. Herkesten özür diliyorum.
Ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım. Ne yaptıysam önümüzdeki tarihi yol ayrımında milletimiz kazanabilsin diye yaptım. Bugün her birinin arkasındayım. Keşke herkes bizler kadar fedakar, cesur ve yürekli olabilseydi. Biz bundan sonra da gerektiği yerde yine ve yeniden yeter ki milletimiz kazansın diye her türlü fedakarlığı yapacağız. Fakat bundan sonra bu fedakarlıktan yalnızca milletimizin faydalanacağından emin olacağız."
"YEREL SEÇİMLERE AYRI AYRI GİRELİM"
İttifak siyasetine değinen Akşener, "Hepimizden Türk siyaseti için talep ettiğimiz yeni anlayışın merkezi olmaya İYİ Parti olarak talibiz. Mesajı aldık, dersimize de iyi çalıştık. Bin yıllık mücadelemizden aldığımız ilelebet muzaffer şuuruyla hür ve milli siyaset şuurunu milletimizle buluşturacağız. Bir yol inşa edeceğiz" dedi.
Önümüzde yerel seçimler var. 2023 seçimlerini çantada keklik görenler, yerel seçimleri böyle değerlendirmeye çalışıyorlar. Yereli ortadan kaldırmak, demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. İttifak kurmak belirlenen adayların seçilmesine katkı sağlıyor. Ancak başarıyı ilkesel şekilde yapılmasıyla getiriyor" ifadeleriini kullandı.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki yerel seçimlerde İYİ Parti olarak kendi kadrolarımızla milletimizin huzuruna çıkacağız. Yerel seçimi, genel seçim olarak okumadan, milletimizin iradesinin tecellisine imkan sağlayacağız. Tüm siyasi partilere açık ve net çağrı yapıyorum. Gelin hep birlikte vatanndaşımızın tercihlerini yansıtacağı bir rekabet ortamı oluşturalım. Siyasi pragmatizm çıkmasını sağlayalım. Gelin hep beraber ayrı ayrı seçimlere girelim. İşbirliği elbette olabilir. Ama bütün siyasi partiler herbirimiz tek tek girelim. Ancak biz İYİ Parti olarak gizli gündemleri olan, kendi menfaatleri için bizim sırtımızda kurban kesen mevcut güç ve siyaset ilişkilerine destek arayan, bölücülerle görüşen hiç kimseyle herhangi bir yerde işbirliği yapmayacağız.
"KAPIMIZ HERKESLERE AÇIK DEĞİL"
Öncelikli amacımız milletimizin partimizle ittifak yapmasını sağlamak olacak. Biz rüzgara göre yön değiştirmediğimiz için buradayız. Dün neredeysek bugün de buradayız. Milletimizin bize gösterdiği istikametten başka istikamet bilmedik. Bugün de rotamız net, pusulamız millet. Biz bu yolda gözü dönmüş hırslar peşinde dönmüyoruz. Çeteleyle siyaset yapmıyoruz.
Kapımız herkeslere açık değil. Her gelene 'evet' demiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e düşman olanlara hayır diyoruz, Cumhuriyet değerlerimizi hiçe sayanlara hayır diyoruz, 'Hatay Arap şehridir' diyen meczuplara, kol kanat gerenlere de hayır diyoruz. Demokrasimizle meselesi olanlara hayır diyoruz. 'Türk' demekten korkanlara hayır diyoruz, Anayasamızın ilk 4 maddesiyle sorunu olanlara hayır diyoruz. Terörle ve bölücülerle ilişkisi olanlara hayır diyoruz. Türk kadınını aşağı bilenlere hayır diyoruz. Hür ve milli siyaset ülkümüzde Türkiye'nin önünü tıkayan her türlü şımarık anlayışa hayır diyoruz. Seçmeni çantada keklik gören buyurgan siyasete hayır diyoruz. Kuyruk siyasetine de hayır diyoruz.
Tüm bunlara bizim gibi hayır diyen herkesi kutlu yürüyüşe davet ediyorum. Bu vatana kalbini veren Türkiye sevdalılarını mücadelemize davet ediyorum. Milli siyasetin, iradenin ve kadroların Türkiye'yi yönetmesi için taşın altına gövdelerimizi koymaya davet ediyorum.
Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız. Ya doğru rüzgar yakalayacağız ya o rüzgarın ta kendisi olacağız. 25 Ekim'de hür ve milli siyaset anlayışımızın temel taşlarını içeren beyannamemizi milletimizin takdirine sunacağız. Milletimiz için, milletimizle beraber mücadele etmeye hazır olun."