Sabri Bektöre Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa; İİBF Dekan V. Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Konferansta; emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Conkar ve Afyonkarahisar Vakıf Katılım Şube Müdürü İlyas Yazıcı konuşmacı olarak yer aldı. Kulüp faaliyetlerinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kemalettin Conkar, “Öğrencilerin yetişmesi ve iletişim kabiliyetlerinin daha artması derslerin dışında bu tür faaliyetlerde etkin olması çok önemli. İslam’ın 14. yüzyıllık tarihi boyunca ekonomik alanda tam anlamıyla çözüme kavuşturamadığımız bir mesele bankacılık meselesidir. Faizin Kuran’da yasaklanan riba olduğu, bankacılıktaki faizin riba olduğu görüşü İslam aleminde ağırlıklı görüştür” diye konuştu.
“SANAYİ DEVRİMİNİN ARKASINDA SERMAYE BİRİKİMİ DE VARDIR”
Batı Avrupa ve Amerika’nın 1700’lü yıllardan itibaren Sanayi Devrimi gerçekleştirdiğini ve Sanayi Devrimin arkasında başka faktörler olmakla birlikte önemli faktörlerden birinin de sermaye birikimini sağlayabilecek kurumlar olduğunu ifade eden Conkar, “Özellikle küçük tasarrufların biriktirilerek kullanılmasına imkan veren kurum olduğu için bankacılık Batı’da gelişmiştir. Ama biz hem bu alandaki ne yapacağımıza karar verememek hem de başka tabi faktörlerle birlikte Sanayi Devrimine ayak uydurabilmiş değiliz. Ancak 20. yüzyılda bu konuda adımlar atabilmiş durumdayız. Bankacılıkta anca 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren adım atabildiğimiz alan olmuştur” ifadelerini kullandı.
OSMANLI DEVLETİNDE PARA VAKIFLARI
Osmanlı Devletindeki Para Vakıfları ve bankacılığın fonksiyonlarından bahseden Conkar, şunları söyledi: “Osmanlı Devleti boyunca Para Vakıfları diye kurum oluşturulmuştur. Finansal aracılık anlamında bir kurumdur. Tek kanatlı bankacılık diyebiliriz. Para Vakıfları sadece küçük çaplı fon kullandırma işine aracılık yapabilmiştir. Bankacılık önemli fonksiyonları olan bir husus. Bu Para Vakıflarının eksikliğini tamamlayabilmek bakımından bankacılığın birkaç önemli fonksiyonu var. Bir tanesi, finansal aracılıktır. Küçük tasarrufları toplayarak bankalar bunlardan büyük fon havuzları oluşturuyor. Bu fonları kaynak ihtiyaçlarına aktarıyor. İkincisi; kaynak kullanımı etkinleştirmedir. Burada bankalar özellikle bütün ekonomiyi ve ekonominin çeşitli sektörlerini tanıyan uzmanlara sahip. Bu uzmanlar nereye fon kullandırırsa fonlar etkin bir biçimde kullandırılır sorusuna doğru karar verebilecek uzmanlardır. Üçüncüsü ise kaynak kullanımında vade ve tutar dönüştürmedir.”
25 BİN ÖĞRENCİYE BURS VERİLİYOR
Afyonkarahisar Vakıf Katılım Şube Müdürü İlyas Yazıcı ise katılım bankalarına dair bilgiler verdi. Katılım bankalarının 3 özel 3 devlet olmak üzere 6 tane olduğunu dile getiren Yazıcı, “Katılım bankaları geçmişte küçük kaldılar. Çünkü bir yılın sonunda elde ettikleri kar kadar büyüyebildiler. Vakıf Katılımın sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğüdür. Cami restorasyonundan tutun tarihi eserlerin yaşatılması ve öğrencilere burs verilmesi gibi birçok alanda faaliyet gösteriyor. Bildiğim kadarıyla 25 bin öğrenciye şu an her ay burs veriyor. Yüzde yüz sermayedarımız Vakıflar Genel Müdürlüğüdür. Vakıflar Genel Müdürlüğü de Osmanlıdaki Para Vakıflarından geliyor. Katılım bankalarının hem şube hem de çalışan sayısı artıyor. Büyümeye devam ediyor. Vakıf Katılımın şu an 200’e yakın şubesi var” dedi. Konuşmasının devamında Yazıcı, mesleki tecrübelerini paylaşarak, kariyerine dair değişim ve dönüşüm anlarından öğrencilere bahsederek tavsiyelerde bulundu. >>HÜDAYİ ACAR