BAŞKAN KÖKSAL, ESKİ MUHTARLARLA BİR ARAYA GELDİ BAŞKAN KÖKSAL, ESKİ MUHTARLARLA BİR ARAYA GELDİ

37 yıl önce 1987 yılında, hamileliğinin 6. ayında ortaya çıkan şiddetli ağrılarla, Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Halil Gülden'e başvuran bir hastanın rahminde dejenere olmuş büyük miyomlar görüldü. Hem annenin hem de bebeğin hayatını tehdit eden bu büyük miyomlar, o dönemde alınması son derece riskli olarak değerlendiriliyordu. O zamanın şartlarında bu tür operasyonlar, gebeliğin düşükle sonuçlanabileceği veya annenin hayatının tehlikeye girebileceği gerekçesiyle yapılamazken, Dr. Halil Gülden bu zor ameliyatı gerçekleştirmeye karar verdi.

Dr. Halil Gülden, rahim kanalında bebeğin bulunduğu keseyi büyük bir özenle koruyarak rahimdeki tüm miyomları başarılı bir şekilde temizledi. Ameliyat sonrası uygun ilaç tedavisi ile annenin ve bebeğin sağlığını kontrol altında tutan Dr. Halil Gülden, bebeğin gelişiminin normal seyrinde devam etmesini sağladı ve anne gebeliğinin 9. ayında sezaryenle sağlıklı bir doğum gerçekleştirdi. Aile o dönemin şartlarında oldukça zor ve riskli operasyon sonrasında, doktorlarına olan minnetlerini göstermek isteğiyle bebeklerine ameliyatı gerçekleştiren Dr. Halil Gülden’in soyadı olan “Gülden” ismini koydu. Bugün Gülden Hanım’ın sosyal medyada yabancı bir doktor hakkında övgü dolu sözlerin paylaşıldığı bir yazıya yaptığı yorum büyük yankı uyandırdı. Gülden Hanım, Dr. Halil Gülden’e olan minnetini şu cümlelerle ifade etti; "Sene 87... Annem hamileliğinin 4. ayında düşük ya da ölümle sonuçlanacak bir gebelik haberi aldı. Ankara, Eskişehir ve birçok şehirde doktora gittik ama sonuç hep aynıydı. Sonra Halil Gülden isimli bir doktora denk geldik. Rahimden kitleleri temizleyip beni tekrar anne karına yerleştirdi. 1989’da doğdum. Ancak ne yazık ki Türkiye’de başarılı cerrahlar pek konu olmaz, hele ki o yıllarda. Biz yabancı doktorları alkışlamaya devam edelim..." Bu etkileyici hikâye, Geçmişte ve günümüzde Türkiye'deki doktorların başarılarına vurgu yapıyor. Halen PARKHAYAT Sağlık Grubu Afyonkarahisar Hastanesi’nde mesleğine devam eden Dr. Halil Gülden de bu başarılardan sadece birini temsil eden bir isim. “Yüksek teknoloji ve bilgi birikimiyle, Türkiye’deki doktorlar da en az Avrupa ve Amerika’daki meslektaşları kadar başarılı operasyonlar gerçekleştirebiliyor. Bizler de tıpta önemli başarılara imza atıyor ve literatüre katkı sağlıyoruz,” diyerek Türkiye’deki tıbbi başarıların dünya çapında öne çıkması gerektiğini belirtti.

GEBELİKTE MİYOM TEDAVİSİNİN ÖNEMİNİ

PARKHAYAT Sağlık Grubu Afyonkarahisar Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlarından Op. Dr. Halil Gülden, kadınlarda gebelik öncesi, gebelik anında veya gebelik sonrası rahimde oluşan miyomların tehlikeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Miyomlar, rahimde gelişen iyi huylu tümörlerdir, ancak özellikle gebelik döneminde ciddi komplikasyonlara yol açabilirler. Dr. Gülden, “Miyomlar hamilelik döneminde büyüme eğilimindedir ayrıca miyomlar bu büyüme esnasında dejenerasyon gelişebilir ve hem anne hem de bebek için büyük bir risk teşkil edebilirler. Bu tümörler, bebeğin rahimdeki gelişimini engelleyebilir ve düşük, erken doğum, hatta annenin hayatını tehlikeye atacak durumlara neden olabilir,” diyerek gebelik döneminde veya gebelik öncesi-sonrası miyomların dikkatle izlenmesi, erken teşhis için kadın hastaların rutin kontrollerini muhakkak yaptırması gerektiğinin altını çizdi. Miyomlar genellikle adet düzensizlikleri, karın ağrısı, şiddetli kanama, sık idrara çıkma ve bazen de kısırlık gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirten Dr. Halil Gülden, tedavi seçeneklerinin miyomun büyüklüğüne, konumuna ve hastanın durumuna bağlı olarak değişeceğini ifade etti. Miyomların tedavisinin çoğunlukla cerrahi müdahale gerektirdiğini, miyom ameliyatlarının ise rahim bütünlüğünü ve gebelik şansını korumak amacıyla büyük dikkat ve hassasiyet gerektiren operasyonlar olduğunun altını çizdi. >>İBRAHİM ARTIÇ

Editör: GURBET TINAS